AVRUPA’YA FARKLI BİR BAKIŞ: NEHİR TURLARI
Genellikle yaşlı turistlerin tercih ettiği, büyük Cruise gemilere oranla daha samimi, daha ev gibi hissettiren nehir gemilerindeki turlarda nelerle karşılaşabilirsiniz?
Şu ana kadar büyük cruise gemileri ile seyahat etme fırsatım olmadı ama iki farklı nehir gemisi ile Avrupa nehirlerini deneyimledim. Bunlardan bir tanesi 2016 yılında katıldığım ”Tuna Nehri Turu” diğeri ise 2017 senesinde katılma fırsatı yakaladığım ”Romantik Ren Parkuru ve Mosel Nehri”.
Avrupa Nehir Turları Hakkında Bilgiler
Nehir gemilerinde katılımcı sayısı ortalama 170-190 kişi arası oluyor. Bu da bence ortamın samimi olmasını sağlayan en önemli faktör. Gemiler genel olarak lobi, arka-ön balkonlar ve en büyük özelliği olan teras katından oluşuyor . Odalar ise üç kata ayrılmış durumda (tabii bu gemiden gemiye değişebilir). Size tavsiyem en alt katı tercih etmemeniz, camı olmayan ve oldukça sallanan bu bölüm geziniz sırasında canınızı sıkabilir. Bu yüzden camı açılan hatta balkonu olan odaları tercih etmenizi öneririm. Evet, arada fiyat farkı var ama değer mi diye sorarsanız kesinlikle değer!

Katıldığım turları detaylı olarak anlatmayacağım fakat bu yazımda size nehir gemisi turlarında dikkat etmeniz gereken şeyleri ve bu seyahatlerin avantajları ve dezavantajlarından bahsedeceğim.
Öncelikle tur içeriklerini çok iyi incelemeniz gerekli. Örneğin Tuna Nehri turuna katılmak istiyor olabilirsiniz. Burada gemiler farklı şehir ve kasabaları tur planlarına alıyorlar. Hepsi aynı turu yapmadığı için durakların detaylı araştırması hem gitmeden önce fikir sahibi olmanızı hem de spesifik olarak görmek istediğiniz bir yer varsa orayı kaçırmamanızı sağlar.
Turu incelerken dikkat etmeniz gereken bir diğer konu ise mesafeler. Limanlar arası mesafeler kimi turda kısa kimisinde ise çok uzun oluyor. ”Ay Benim karaya çıkmam lazım, 9 saat gemide ne yapayım?” sorusu aklınızı kurcalıyorsa sakin olun. Seçeceğiniz turu gemi geceleri uzun araları geçecek şekilde seçebilirsiniz. Ama gündüz hareket eden gemi de deneyimlemeye değer bence.

Turu tercih etmeniz gereken zaman bence ilkbahar ayları. Çok sıcak veya çok soğuk havalarda keyifsiz olacağını düşünüyorum. Ben iki turumu da Nisan ayında yaptım. Ilık havada terasta geçirilen vakit ve şehir gezileri kesinlikle çok keyifli oluyor. Tur kapsamındaki bölgelere göre giyecek seçiminizi ayarlamanız gerektiğini unutmayın ama! Örneğin Almanya‘da t-shirtle gezerken Hollanda‘da oldukça üşüdüğüm oldu.
”Yanıma ne almam lazım?” kısmında ise yukarıda belirttiğim gibi mevsim şartları ve gezi rotasını göz önünde bulundurarak rüzgarlık, sweatshirt, yağmurluk gibi her mevsime uygun kıyafetleri mutlaka bulundurmanız gerekiyor. Gezi sırasında limanlarda inildiğinde yağmurla karşılaşma olasılığını mutlaka göz önünde bulundurmalı ve minik bir şemsiyeyi de çantanızda bulundurmanız gerektiğini hatırlatmak isterim (bazı gemilerde misafirlere özel şemsiye mevcut ama işinizi şansa bırakmayın derim).

Bunun dışında gemi hareket halinde olduğu sırada oyalanacak bir şey bulmakta sıkıntı çekebilirsiniz (manzarayı izlemeye doyarsanız). Bunun için kitabınız, tabletiniz veya oyalanmak için herhangi bir şeyi yanınızda bulundurmanızı öneririm. Genelde gemi-otel konseptinde çeşitli grup oyunları, iskambil kartları vb. mevcut ama sınırlı sayıda. Dilerseniz bunlarla da vakit geçirebilirsiniz. Ayrıca her akşam canlı müzik oluyor.

Gemi turunda şehir gezileri ekstra olarak ücretlendirilebiliyor (rehberli geziler). Bu şehir turu ücretleri size fazla gelebilir. Tura katılmamanız durumunda da bulunduğunuz yerin ilgi çekici noktalarını kaçırabilirsiniz. Bu şartlarda önceden gezeceğiniz yerlerle ilgili küçük bir araştırma yapıp gideceğiniz yeri önceden tanımanızı öneririm. Çok farklı kasabalarda ve şehirlerde çok bilinmedik, ilgi çekici şeyler olabiliyor. Her durakta geçirilen süre farklı olduğu için siz ”aa, ne var burada acaba?” diyene kadar gemiye dönme zamanı gelebilir. Limana yanaşılan zaman ve şehir turları yemek saatinize denk gelebilir, turlar uzun sürdüğü için acıkabilirsiniz veya gezmekten yemek yemeyi unutabilirsiniz. Bu yüzden çantanıza mutlaka su ve atıştırmalık bir şeyler atmanızı öneririm.

Gemide sabah-öğle-akşam yemeği , ikindide çay saati ve gece atıştırmalıkları (en sevdiğim) bulunuyor, tabii bu da gemiden gemiye değişebilir, aralarda bir şeyler atıştırmak için uğradığınız limanlardaki marketlere de uğrayabilirsiniz.
Yazı çok uzun kısa kısa neler yapacağımı öğrenseydim iyi olurdu diyenler için konuyu toparlayalım:
✔ Aynı nehir ve isimle yapılan turlarda bile farklı limanlarda durulduğu için turu seçmeden önce kapsamlı bir araştırma yapmanızı öneririm.
Farklı tur ve fiyatlara buradan ulaşabilirsiniz: Romantik Ren ve Mosel Turu
✔ Aynı şekilde farklı mevsimlerde yapılan bu turun tadı bence Bahar aylarında çıkıyor, tercihinizi bahar aylarından yana kullanabilirsiniz.
✔ Bahar ayı diyip geçmemek lazım. Farklı ülkeler ve şehirlerde hava durumu değişiyor, dolayısıyla her türlü duruma hazırlıklı olmak lazım.
✔ ”Gemi ayrı, şehir turları ayrı çok pahalı oluyor” diyebilirsiniz. Bu durumda gideceğiniz yerler ile ilgili küçük notları hazırlayıp, bunları yanınızdan ayırmazsanız görmek istediklerinizi kaçırmadan gittiğiniz yeri gezebilirsiniz.
✔ Gemide geçirilen zamanda kendinizi oyalacak birşey bulamama ihtimaliniz var. Bu ihtimali karşı yanınıza alacağınız kitap, tablet vb. almanızı öneririm.
2017 senesinde katıldığım Romantik Ren Parkuru gemisi gündüz oldukça fazla yol aldı. Aşağıdaki videoda bu sakin nehir gezisini izleyebilirsiniz;
İYİ YOLCULUKLAR!