Korean Air deneyimi ve gözlemler

*Bu yazı 2015 yılında İstanbul-Seul, Seul-Nadi uçuşu ardından yazılmıştır.

Kore insanında gördüklerimden bahsetmek istiyorum! 24 saat içerisinde Kore Havayolları ile iki kere uzunca uçmuş olmak ve Incheon Havaalanı’nda 5 saat kadar gözlem yapma fırsatına sahip olmak bile etkileyici bir kaç iz bıraktı üzerimde. Onlarda olup da bizde olmayan bir şeyler var ve bunlar hoş şeyler. Elbette onların da eksik kaldıkları taraflar vardır lakin ben bu etkilendiğim güzelliklerden bahsedeceğim.

Kabin ekibi uçağa binen herkesi gerçek bir güler yüzle karşılıyor. Ekibin tek bir üyesinde herhangi bir sevimsizlik işaretine rastlamak mümkün değil. Kore’nin kadınları güzel bir de. Bembeyaz ve pürüzsüz tenleri, vücut yapılarının zarifliği ve içten gelen bir zarafetle hareket ediyor oluşları gerçekten etkileyici.

Havada iki sefer üst üste 10’ar saat geçirdim (bu yazıyı yazdıktan sonra dönüşte de bir o kadar zaman geçirdim), her iki seferde de yüzlerindeki gülümsemenin şekli dahi değişmedi. Hizmet etmekte bir şıklık söz konusuysa eğer, evet Kore’liler bunu en iyi şekilde gerçekleştiriyorlar. Dimdik duruşları, gülümseyen yüzleri, ilgi ve alakalarının dozunda oluşu bu zamana kadar şahit olduklarımdan açık ara farklı. An içinde beni etkileyen şöyle bir sahne var: İki adet kadın yolcu ve iki adet kabin memuru -ne sebeple olduğunu bilmiyorum- uçağın ön tarafına doğru yürüyorlardı. Perdeyle ayrılan bir bölüme geldiler, ilk kabin memuru perdeyi açarak ilk yolcunun önden geçmesine izin verdi, arkada olan kabin memuru da diğer yolcunun önüne geçerek perdeyi aralayıp, onun önden gitmesine izin verip ardından kendi geçti. Yolcular o perdeyi kendileri açıp geçemezler miydi? Pek tabii geçerlerdi. Kimin önden geçtiği çok mu önemliydi? O da değil. Oradaki mesele, kabin memurlarının yolculara yardımcı olurken bunu ‘aman sen de nereden çıktın, bitmiyor derdiniz’ şeklinde yorumlanabilecek şekilde değil de aksine ‘memnuniyetle’ tavrı içerisinde gerçekleştiriyor olmaları. Memnuniyetle, dimdik, yardım isteyen insanın içini rahatlatacak, güven verecek bir şekilde hareket etmek ve bunu gayet doğal ve zarif şekilde gerçekleştirmek, gördüğüm ve açıkçası içimi ısıtan şey buydu.

Kore’lilerin tavrı havaalanının içinde de değişmedi. Uçaktan inmemle beraber, havaalanı çalışanlarından biri yanıma gelerek ‘Transit yolcususunuz değil mi? Sizin için ücretsiz şehir turumuz var’ diyerek katılmam için neler yapmam gerektiğini teker teker izah etti. İlk defa adım attığım bir ülkede, ilk anda kendimi güvende hissedebildim, hiç tedirginlik yaşamadım. Çok fazla zamanım olmadığından şehir turuna katılmayı göze alamadım ve 5 saati havaalanı içinde geçirmeye karar verdim. Havaalanının içinde geçirdiğim saatler de uçakta gördüğüm süper tatlı kabin memurlarının bir illüzyon olmadığını, genelde hakim olan tavrın bu olduğunu gösterdi.

Bonus: Aman siz sıkılmayın diyerek bir de sahne koymuşlar.

Korean Air deneyimi ve gözlemler 1

Velhasıl kelam, özenli insanlar. Işin kalitesini yapan kişi belirler derler ya, doğru. Ateşli bir toplumun parçası olarak bu kendini bilir sakinlik gördüğüm ve özendiğim en güzel motivasyonlardan biri oldu.

Büyüklenmeden ve daha da önemlisi küçülmeden hizmet verebilmek, ben buna yalnızca Bravo! diyebiliyorum.

Güney Kore’nin başkenti Seul’de geçirdiğim bir günü anlattığım yazıyı buradan okuyabilirsiniz.

(Visited 651 times, 1 visits today)

2 Comments

  1. Nasil Gezdim? at

    Merhaba, Kore Yollari gercekten cok iyi. Seul’da baglantida gercekten cok iyi ama ucaktaki hostesleri biraz tuhaf bulmustum. Stepford wives – Stepford kadinlari filmini hatirlatti bana 🙂

    Reply
    1. NilGizem at

      Merhaba, benzetmeye kesinlikle katılıyorum! Stepford Kadınları tuhaflığının kattığı renk dahil benim Kore Havayolları deneyimim dört dörtlüktü, sevindim hem fikir olduğumuza:)

      Reply

Leave A Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir